Welcome to Our Website

Azerbaycan Türkleri 21 Aralık’tan 21 Mart Nevruz’a böyle ulaşırlar

Türk kültüründe yüzyıllardır devam eden ve ‘yeniden doğuş bayramı’ olarak bilinen Nardugan, 21 Aralık’ta kutlanır.

Azerbaycan Türklerinde bu tarih, 40 günlük ‘Büyük Çile’ (21 Aralık – 30 Ocak) dönemini başlatır, ardından 20 günlük ‘Küçük Çile’ (31 Ocak – 20 Şubat) ve ‘Ala Çile’ (20 Şubat – 20 Mart) dönemleri gelir ve 21 Mart’ta Nevruz ile son bulur.

NARDUGAN BAYRAMI VE NEVRUZ’UN ANLAMI:

Nardugan, yani Türklerin yeniden doğuş bayramı, 21 Aralık’ta başlar ve 21 Mart’taki Nevruz’la sona erer. Bu tarihler, doğanın uyanışını ve baharın gelişini simgeler. 21 Mart’ta gece ile gündüzün eşitlendiği ekinoks zamanıdır ve doğa yeniden canlanır. Bu dönemde çam ağacı süslemeleri, ‘Hayat Ağacı’ olarak anlam kazanır.

NARDUGAN’IN TARİHİ VE KÜLTÜREL KÖKENLERİ:

Nardugan bayramı, Hristiyanlık tarafından benimsenerek 24 Aralık’ta İsa’nın doğumu olarak kutlanan Noel’e dönüştürülmüştü.

Ancak bu, aslen Orta Asya’da İsa’dan çok önce kutlanan bir Türk yeni yılı festivaliydi.

AYAZ ATA VE KAR KIZ EFSANESİ:

Noel Baba figürü de, Türk mitolojisindeki Ayaz Ata ve Kar Kız hikayesinden esinlenmişti.

Ayaz Ata, kışın soğuğunda ortaya çıkan, yardıma muhtaç insanlara ve açlara yardım eden, garipleri sevindiren mitolojik bir kahramandır.

AYAZ ATA’NIN KÜLTÜREL ÇEŞİTLİLİĞİ:

Ayaz Ata, Türk, Altay ve Orta Asya mitolojilerinde farklı isimlerle anılır:

– Özbeklerde Ayoz Bobo,

– Kırgızlarda ve Kazaklarda Ayaz Ata,

– Azerbaycan Türklerinde Şahta Baba,

– Tatarlarda Qış Babay,

– Başkurtlarda Kış Babası olarak bilinir ve yanında ‘Kar Kızı’ adında bir kızı veya torunu vardır.

NEVRUZ VE GÜNEŞİN YENİDEN DOĞUŞU:

Türk dünyasında Nevruz, güneşin zaferini ve yeniden doğuşunu simgeleyen büyük şenliklerle kutlanır.

Akçam ağacı altında yapılan bu kutlamalar, güneşin yeni bir doğumu olarak algılanır ve bu motif, halı, kilim ve işlemelerde sıkça kullanılır.

NARDUGAN BAYRAMI’NIN ÖNEMİ:

Türkler için Nardugan, gerçek yılbaşı bayramıdır ve 21 Aralık’ta başlayıp 21 Mart’taki Nevruz’la tamamlanır. Bu dönem, doğanın uyanışını ve baharın gelişini kutlar.

ÇAM AĞACI DÜNYANIN MERKEZİNDE YÜKSELİYOR

Aslında bu, İsa’dan çok önce Orta Asya’da kutlanan bir Türk yeni yıl kutlamasıydı. Hristiyanların Noel Baba olarak tanıdığı figür de, aslen bir Türk geleneğinden türemişti.

Zira, Noel Baba olarak bilinen şahsiyetin yaşadığı iddia edilen dönemlerden çok daha önce, Orta Asya’da “Ayaz Ata” ve “Kar Kız” efsaneleri mevcuttu.

Ayaz Ata, Türk Mitolojisi’ne göre kışın soğuğunda beliren, yardıma muhtaçlara ve açlara yardım eden, yoksulları mutlu eden mitolojik bir figürdü.

Fotoğrafta Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Ankara’daki etkinlikleri izlerken görülüyor.

TÜM TÜRK DÜNYASI TARAFINDAN KUTLANIYOR

Nevruz Bayramı, tüm Türk dünyasında; Azerbaycan’dan Özbekistan’a, Kazakistan’dan Kırgızistan’a, Türkmenistan’dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, Doğu Türkistan’dan Musul-Kerkük’e, Gagavuz Türkleri’nden Kırım Türkleri’ne, Macaristan’daki Türklerden Batı Trakya Türkleri’ne, Güney Azerbaycan’dan Suriye Türkmenleri’ne kadar geniş bir coğrafyada kutlanmaktadır.

Nevruz’da ozanlar, dombıra eşliğinde şiirler okur, dualar ederler. Çocuklara dualar okutulur ve hediyeler verilir.

AZERBAYCAN TÜRKLERİ 21 ARALIK’TAN 21 MART NEVRUZ’A ULAŞIMI ŞÖYLE ANLATIYORLAR:

Eski Azerbaycan İstanbul Başkonsolosu ve tanınmış gazeteci İbrahim Nebioğlu, 21 Aralık Nardugan ve 21 Mart Nevruz’u şu şekilde açıklıyor:

“Üç ay sonra bayramdır, Novruz Bayramı.

Azerbaycan Türkleri için 21 Aralık’tan sonra 40 gün ‘Büyük Çile’ (21 Aralık – 30 Ocak),

ardından 20 gün ‘Küçük Çile’ (31 Ocak – 20 Şubat),

ve son olarak ‘Ala Çile’ (20 Şubat – 20 Mart) takip eder ve 21 Mart’ta Nevruz gelir.

Bugün ise kış mevsiminin başlangıcını ve 40 gün sürecek Büyük Çille’nin ilk günüdür.

Çocukluğumda, nene ve dedemin Qazax’tan bize karpuz gönderdiğini hatırlıyorum.

20 Aralık akşamı bizde mutlaka karpuz kesilirdi.

Yazdan korunan o karpuzun tadı pek olmasa da, ailemiz için büyük bir sevinç kaynağıydı.

Büyük Çille’nin başlaması, Novruz’un uzaktan duyulan ayak sesleridir.

Zira, Büyük Çille’den (21 Aralık-30 Ocak) sonra 20 gün süren Kiçik Çille (31 Ocak-20 Şubat) ve en

sonunda Ala Çille (20 Şubat-20 Mart) gelir ve üç ay sonra Novruz başlar…”

Dünyaca ünlü Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ da, çam ağacı süslemelerinin Hıristiyanlık’tan yüzlerce yıl önce Türk geleneklerinde var olduğunu defalarca dile getirmiştir:

AZERBAYCAN TÜRKLERİ’NİN KUTLAMASI SÜRÜYOR

İnternet üzerinden bir kaynaktan aldığım bilgiye göre, İran Azerbaycanı’nda yaşayan Azeri Türkleri, eski bir bayram olan Nardugan’ı hâlâ kutlamaktalar.

Mimar olan ve bu konulara ilgi duyan bir tanıdığım olan Arif Esmail Esmailinia’dan bu bilgiyi teyit ettim. Kutlamaların detaylarını paylaştı ve bu geleneklerin mantıklı olduğuna inanıyorum.

Genellikle dış kaynaklara itibar edilirken, kendi değerlerimizi küçümseyen bir yaklaşım içinde olmamız üzücü.

AKÇAM AĞACI VE TÜRK MOTİFLERİ

Türk halı ve kilim motiflerinde yer alan akçam ağacı, efsanelerimizde de önemli bir yere sahiptir.

Orta Asya kökenli olan bu ağaç, Türklerin Avrupa’ya yaptığı akınlar sırasında Avrupa’ya da taşınmış olabilir.

İznik konsilinde İsa’nın doğumunun Güneş gibi kutlanması kararlaştırılmış, çam ağacı süsleme geleneği ise 1605’lerde Almanlar tarafından başlatılmıştır.

Bu geleneklerin aslında Türk kökenli olduğunu savunuyorum ve bu konuda itirazı olanların kanıtlarını sunmalarını bekliyorum.

Kırmızının Önemi ve St. Nicholas St. Nicholas, yani Noel Baba, Demre’de yaşamış, fakirlere yardım eden saygın bir kişilik olarak bilinir.

Anadolu kökenli olduğu düşünülen bu figür, Noel kutlamalarıyla ilişkilendirilmiştir.

Kırmızı renk, Türk kültüründe Güneş ve ateşe verilen önem nedeniyle dikkat çekicidir.

Türklerin sevgiye dayalı bir Tanrı anlayışı vardır ve bu sevecenlik anlayışı, misafirperverlik ve dostane ilişkilerle günümüzde de sürmektedir.

Nardugan’dan Noel’e Eski Türk inanışına göre, yeryüzünün merkezinde gökyüzüne uzanan bir akçam ağacı bulunurdu. 22 Aralık’ta, günün geceyi yenmesi ve Güneş’in yeniden doğuşu, Nardugan Bayramı ile kutlanırdı. Bu kutlamalar, İznik konsilinde İsa’nın doğumuyla özdeşleştirilerek 24 Aralık’a alınmış ve günümüzde Noel olarak devam etmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir